kızoğlan
Look at other dictionaries:
bakire — is., Ar. bākire Cinsel ilişkide bulunmamış dişi, kız, kızoğlan, kızoğlankız Bu mahallede bakire kızları bakkal dükkânına bile yollamıyorlar. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
kız — is. 1) Dişi çocuk Düşüncesi bu noktaya gelince birdenbire Azize nin küçük kızını hatırladı. H. E. Adıvar 2) Bakire Bulursam namuslu bir kızla evleneceğim. B. R. Eyuboğlu 3) Üzerinde kadın resmi bulunan iskambil kâğıdı Karo kızı. 4) ünl. Dişi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
oğlan — is. 1) Erkek çocuk Biraz sonra oğlan da doğrulup kızın karşısına geçti. O. C. Kaygılı 2) Yetişkin erkek Yakışıklı, erkek güzeli olmaya aday bir oğlandı. T. Buğra 3) İskambil kâğıtlarında genç erkek resimli kâğıt, bacak, vale 4) Cinsel bakımdan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bâkire — (A.) [ ﻩﺮﮐﺎﺑ ] kızoğlan kız … Osmanli Türkçesİ sözlüğü