kireç

kireç
is., -ci, Far. gireç
1) Mermer, tebeşir, kireç taşı, alçı taşı gibi birçok taşın özünü oluşturan kalsiyum oksit, (CaO)

Duvarlar kireç badanalı idi.

- S. F. Abasıyanık
2) Kalsiyum hidroksit, Ca(OH)
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • kireç ocağı — is. Kireç yapmak için kireç taşlarının yakıldığı fırın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kireç taşı — is., min. Kireç ocağında işlenerek kireç elde edilen, kalsiyum karbon tuzundan bileşik kayaç, kalker, kils …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kireç kaymağı — is., kim. Bazı eşya ve yerleri mikroplardan arıtmakta, çamaşırları ağartmakta kullanılan, sarımsı beyaz renkte ve klor kokusunda, toz veya sulandırılmış kireç klorürü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kireç kuyusu — is. İçinde kireç söndürülen geniş çukur …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kireç suyu — is. İçinde erimiş bir durumda kireç bulunan su …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kireç sütü — is. Badana için hazırlanmış sulu kireç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kireç gibi olmak (veya ağarmak) — yüzünde renk kalmamak, rengi solmak Genç kadının yüzü kireç gibi ağarmıştı. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kireç fabrikası — is. Kireci işleyip satışa hazır duruma getiren işletme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kireç söndürmek — kireci kullanmadan önce üzerine bolca su dökerek kalsiyum hidroksit durumuna getirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • acı kireç — tuğla ağacında kullaılan kireç …   Beypazari ağzindan sözcükler

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”