- koyu kırmızı
- is.
1) Bordoya yakın kırmızı, kırmızının bir ton koyusu2) sf. Bu renkte olan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kırmızı — is., Ar. ḳirmizī 1) Al, kızıl renk 2) sf. Bu renkte olan Siyah zülüflü, kırmızı dudaklı, altın ve mercan gerdanlı kadınlar. A. Haşim Birleşik Sözler kırmızı bayrak kırmızıbiber kırmızı bülten kırmızıçizgi … Çağatay Osmanlı Sözlük
koyu — sf. 1) Yoğunluğundan dolayı güç akan, sulu karşıtı Koyu pekmez. Koyu süt. 2) Rengi açık olmayan, daha belirgin, açık karşıtı Oturduğu yerden Boğaziçi nin koyu mavi gecesinde bir balıkçı kayığı kayıp gidiyordu. H. E. Adıvar 3) bl. Yazı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
AŞKAR — Koyu kırmızı. * Kırmızı saçlı adam. * Doru at … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bayın — koyu kırmızı, gelincik çiçeği rengi III, 20bkz: yipin, yipkil, yipkin … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yipin — koyu kırmızı, kızıl III, 21bkz: bayın, yipkil, yipkin … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
örümcek kuşu — is., hay. b. Örümcek kuşugillerden, orta boyda, tüyleri koyu kül rengi, siyah, beyaz, bazısında pembe veya koyu kırmızı benekler bulunan ötücü kuş (Lanius) … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalı kuşu — is., hay. b. Serçegillerden, başı koyu kırmızı, gövdesine doğru rengi açılan, çalılık yerleri seven ötücü bir kuş (Troglodytes) Bir gün, bu çocuk, insan değil, çalı kuşu, diye bağırmıştı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
fes rengi — is. 1) Koyu kırmızı renk 2) sf. Bu renkte olan Fes rengi perdeler … Çağatay Osmanlı Sözlük
nar — is., bit. b., Far. nār, enār 1) Nargillerden, yaprakları karşılıklı, çiçekleri büyük, koyu kırmızı renkte, küçük bir ağaç (Punica granatum) 2) Bu ağacın kırmızımtırak sarı sert bir kabukla örtülü, içinde çok sayıda kırmızımtırak, sulu taneler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tavşankanı — is. 1) Parlak ve koyu kırmızı renk 2) sf. Tam kıvamında demlenmiş çay … Çağatay Osmanlı Sözlük