kuru duvar

kuru duvar
is.
Taşların arasına harç konulmadan örülen duvar

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • duvar — is., Far. dīvār 1) Bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla vb. gereçlerden yapılan veya örülen dikey düzlem 2) Bir toprak parçasını sınırlayan taş, tuğla, kerpiçten yapılan engel Karabaş, bostan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuru — sf. 1) Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı. H. E. Adıvar 2) Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan Kuru çöl. Kuru tepeler. 3) Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kâğıt — is., dı, Far. kāġaẕ 1) Hamur durumuna getirilmiş türlü bitkisel maddelerden yapılan, yazı yazmaya, baskı yapmaya, bir şey sarmaya yarayan kuru, ince yaprak Yazı kâğıdı. Duvar kâğıdı. Sigara kâğıdı. 2) sf. Bu yapraktan yapılmış Gece hafif… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dalak otu — is., bit. b. Ballıbabagillerden, Akdeniz çevresinde kuru yerlerde yetiştirilen, yüz kadar türü bulunan, güçlendirici, uyarıcı ve yara sağaltıcı olarak kullanılan otsu veya odunsu bitki, duvar sedefi (Teucrium chamaedrys) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuyu — is. 1) Su katmanına varıncaya kadar derinliğine kazılan, genellikle silindir biçiminde, çevresine duvar örülen, suyundan yararlanılan çukur Kahveci Salih eğilmiş, az evvel sarkıttığı gazozları kuyudan çıkarıyordu. H. Taner 2) Toprağa kazılan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”