kurutmak

kurutmak
-i
1) Suyunu ve ıslaklığını giderip kuru duruma getirmek

Göz yaşlarını kurut, dedi; bilirsin ki kader değişmez.

- C. Meriç
2) Bitki canlılığını yitirmek

Fırtına bütün gülleri kuruttu.

3) Bazı sebze ve meyvelerin buharlaştırılmasıyla kuru bir durum almasını sağlamak
4) mec. Cılız duruma getirmek, zayıflatmak

Bu hastalık onu kurutmuş.

5) mec. Yiyecek ve içecekleri yiyip bitirmek
6) mec. Uğursuzluk getirmek, yok etmek

Dâhilde bütün millî kuvvetlerimizi dağıttılar, bütün kabiliyetlerimizi kuruttular.

- P. Safa
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • kurutmak — I, 19bkz: kurıtmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • kemiğini kurutmak — iliğini kurutmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iliğini kurutmak — canından bezdirecek kadar sıkıntı vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kanını kurutmak — (birinin) canından bezdirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İBAS — Kurutmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kurıtmak — kurutmak, II, 304bkz: kurutmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • sergi sermek — kurutmak veya göstermek için bir şeyi düz bir yere yaymak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kebitmek — kurutmak II, 298bkz: kepitmek …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • kepitmek — kurutmak II, 298bkz: kebltmek …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • kuzutmak — boğazını kurutmak; yemeğe iştihasını getirmek II, 306bkz: kurutmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”