- kürek kemiği
- is., anat.
Omzun art bölümünde bulunan, üçgen biçiminde geniş ve ince kemik
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kürek — is., ği 1) Toprak, kömür vb.ni bir yerden bir yere alıp atmaya, taşımaya yarayan ve yayvan bir bölümü, buna bağlı uzun bir sapı bulunan araç Ölünün cesedi üstüne atılan birkaç kürek toprak gibi hatırası üzerine kapanan birkaç satır yazı! A. Ş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kemik — is., ği, anat. 1) İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert organların genel adı Kemikten bir tahta gibi gıcırdayarak Nihat yerinden kalktı. P. Safa 2) sf. Bu sert organdan yapılmış Kemik tarak. Birleşik Sözler kemik … Çağatay Osmanlı Sözlük
AZM-İ KİTF — Tıb: Kürek kemiği, omuz kemiği … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kebze — is., hlk. Kürek kemiği … Çağatay Osmanlı Sözlük
yağrın — is., hlk. Kürek kemiği … Çağatay Osmanlı Sözlük
ketif — (A.) [ ﻒﺘﮐ ] 1. omuz. 2. kürek kemiği … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
yarın — II, 250 kürek kemigi, çigin keml ğl III, 21 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
BAHDELE — İşte çabukluk gösterme. * Eğilme, kırılma. (Kürek kemiği için … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KETİF — (Kitf Ketef) (C.: Ektâf) Omuz. * Kürek kemiği, omuz küreği … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bel — 1. is., Far. bel Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı Birleşik Sözler çatal bel Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bel bellemek 2. is., anat. 1)… … Çağatay Osmanlı Sözlük