- açık deniz
- is.
1) Denizin, kara sularının dışında kalan bölümü2) Denizin kıyıdan çok uzaklarda bulunan geniş bölümü, engin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) … Çağatay Osmanlı Sözlük
deniz — is. 1) Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlesi 2) Bu su kütlesinin belirli bir parçası Marmara Denizi. Karadeniz. 3) Aydaki düzlükler 4) mec. Geniş alan 5) mec. Çokluk, yoğunluk Birleşik Sözler deniz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
deniz altı — sf. 1) Deniz altında bulunan Deniz altı volkanları. 2) Deniz altında yapılan Deniz altı araştırmaları. 3) Dalgalara karşı açık Bu deniz altı yerde gemi barınamaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
deniz aynası — is. Denizin dibini açık ve seçik görebilmek için özel olarak yapılmış cam alet Bir gün kardeşim ile sandalda dolaşırken, kayıkçı deniz aynasını koydu. O an denizin dip âlemini gördüm. Halikarnas Balıkçısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
deniz kulağı — is., coğ. Açık denizden bir kum setiyle ayrılan veya kıyı dilinin gelişmesiyle göl biçimini alan sığ koy veya körfez, lagün … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölü deniz — is. 1) Fırtınadan sonra tamamıyla sakin duruma gelmiş deniz 2) Dalgasız, açık denizden etkilenmeyen deniz … Çağatay Osmanlı Sözlük
DERYA-YI UMMAN — Açık deniz. Umman Denizi. Okyanus … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
engin — 1. sf., hlk. 1) Değer ve fiyatı düşük olan Engin mal. 2) Yüksekte olmayan, alçak (yer), ingin, münhat Engin olur bizim elin ovası / Yüksek olur yaylaların havası. Halk türküsü Birleşik Sözler engin gönüllü 2. sf. 1) Ucu bucağı görünmeyecek kadar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
okyanus — is., coğ., Yun. Kıtaları birbirinden ayıran engin, açık deniz, ana deniz, umman Atlas Okyanusu. Hint Okyanusu. Birleşik Sözler okyanus çukuru okyanus mavisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
alarga — is., den., İt. allarga 1) Açık deniz, engin 2) zf., argo Uzaktan, açıktan Arkadaşlarımdan mümkün olduğu kadar alarga yürüyor, kendimi pencerelerin, kapıların ışık sahası dışına çıkarmaya uğraşıyordum. R. N. Güntekin 3) ünl., den. Açıktan geç,… … Çağatay Osmanlı Sözlük