Öğle uykuma daldığım hasır üzerinde başımın altına konmuş yastık lavanta çiçeği kokardı.
- Z. O. SabaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
lavanta — is., İt. lavanda Lavanta çiçeğinden yapılan ispirtolu esans Aşağıdan caz sesi, lavanta kokusu ve alkollü bir hava geliyor. R. H. Karay Birleşik Sözler lavanta çiçeği lavanta mavisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
HUZAMÎ — Lavanta çiçeği … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çiçek — is., ği, bit. b. 1) Bir bitkinin, üreme organlarını taşıyan çoğu güzel kokulu, renkli bölümü 2) bit. b. Çiçek açan kır veya bahçe bitkisi Evin ufak çiçekler ve bitkilerle süslü bahçesine çıktım. R. H. Karay 3) mec. Davranışları hafif, toplum… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ballıbabagiller — is., ç., bit. b. Nane, lavanta çiçeği, kekik vb. kokulu bitkileri içine alan ve iki çenekli bitişik taç yapraklılardan oluşan bir familya … Çağatay Osmanlı Sözlük
lokman ruhu — is., hlk. Eter Bana biraz lavanta çiçeği, biraz limon, biraz lokman ruhu getirin. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
teklifli — sf. Kendisiyle samimi, içli dışlı olunmayan, resmî Bu dolabın içinde, teklifli misafirlere mahsus lavanta çiçeği kokan, yumuşak tüylü Bursa havluları dururdu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
