- lüks mevki
- is.
Birinci mevki
Kim demiş onu, diye arsız arsız sırıtmış ve lüks mevkiye doğru yürümüş.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kim demiş onu, diye arsız arsız sırıtmış ve lüks mevkiye doğru yürümüş.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
lüks — 1. is., Fr. luxe 1) Giyimde, eşyada, harcamada aşırı gitme, gösteriş, şatafat Lüksleri, rahatları, eğlenceleri yerindedir. N. Cumalı 2) sf. Gösterişli, şatafatlı Bu lüks lokantada öğle yemeği yiyor. T. Buğra 3) sf. Gereksinim dışı olan 4) sf.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mevki — is., Ar. mevḳiˁ 1) Yer, mahal Gelibolu civarında Akbaş mevkisinde bir cephane deposu vardı. Atatürk 2) Makam ... senelerce devletin yüksek mevkilerinde bulundu. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Bazı ulaşım araçlarında yolculara veya tiyatro, sinema vb.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
birinci mevki — is. Ulaşım araçlarında normal tarifeden daha pahalı olan ve daha iyi hizmet verilen mevki, lüks mevki … Çağatay Osmanlı Sözlük
küçümseme — is. Küçümsemek işi Lüks mevki müşterilerinin, güverte yolcularına bakışı gibi sinire batan bir küçümseme ile bakıyor bana. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
koltuk — is., ğu 1) Omuz başının altında, kolun gövde ile birleştiği yer Gazetelerini bir koltuğunun altına koydu, zayıf kollarıyla kutulara sarıldı. H. E. Adıvar 2) Kol dayayacak yerleri olan geniş ve rahat sandalye Ta yan beline kadar gömüldüğü… … Çağatay Osmanlı Sözlük