- mahpushane
- is., esk., Ar. maḥbūs + Far. ḫāne
Cezaevi
Ulan burası mahpushane değil, Dingo'nun ahırı.
- Ö. Seyfettin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ulan burası mahpushane değil, Dingo'nun ahırı.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Orhan Veli Kanık — Orhan Veli Statue of Orhan Veli in Aşiyan, İstanbul Born Orhan Veli Kanık 13 April 1914(1914 04 13) İstanbul Turkey Died … Wikipedia
cezaevi — is. Hükümlülerin içinde tutuldukları yapı, hapishane, mahpushane, dam, kodes, mahbes Birleşik Sözler yarı açık cezaevi … Çağatay Osmanlı Sözlük
Dingo — is., öz. Girenin çıkanın belli olmadığı yer anlamındaki Dingonun ahırı deyiminde geçen bir söz Ulan burası mahpushane değil, Dingonun ahırı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
hane — is., Far. ḫāne 1) Ev, konut 2) Ev halkı Oğlan iyiydi; becerikli, yumuşak huyluydu ama hanesi kalabalıktı. N. Cumalı 3) Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri, bölük, göz Dama tahtasında altmış dört hane vardır. 4) mat. Basamak 5) müz. Klasik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mahpus — sf., Ar. maḥbūs 1) Kapatılmış, hapsedilmiş (kimse) 2) is. Bir çeşit tavla oyunu 3) is., hlk. Hapishane At martini Debreli Hasan, dağlar inlesin / Drama mahpusunda, aman dostlar dinlesin. H. Türküsü Birleşik Sözler mahpushane … Çağatay Osmanlı Sözlük
hapishane — (A. F.) [ ﻪﻥﺎﺧ ﺲﺒﺣ ] tutukevi, mahpushane … Osmanli Türkçesİ sözlüğü