- açık kapı
- is.
1) Seçenek2) argo Bakire olma durumuBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
açık kapı politikası — is., tic. Yabancı malları bir ülkeye serbestçe sokma politikası, açık kapı siyaseti … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık kapı siyaseti — is., tic. Açık kapı politikası … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık kapı hırsızı — is. Her yere girip çıkan, her bulduğunu, gördüğünü alıp giden kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık kapı bırakmamak — bütün çözüm yollarını tıkamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık kapı bırakmak — gereğinde, bir konuya yeniden dönebilme imkânı bırakmak, kesip atmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapı — is. 1) Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı 2) Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat Evlerin kapılarında kocaman yeşil bronz tokmaklar vardı. S. F. Abasıyanık 3) Tavla oyununda iki pul üst üste… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) … Çağatay Osmanlı Sözlük
ardına kadar açık — sonuna kadar açık (kapı, pencere) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapı baca açık — korunmaya alınmamış … Çağatay Osmanlı Sözlük
hırsız — 1. is. Oltadaki asıl iğnenin yanına takılan özel iğne 2. is. Başkasının malını çalan kimse, arakçı, uğru Birleşik Sözler hırsız adım hırsız anahtarı hırsız çekmecesi hırsız feneri hırsız kelepçe … Çağatay Osmanlı Sözlük