- açık mavi
- is.
1) Mavinin bir ton açığı2) sf. Bu renkte olan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) … Çağatay Osmanlı Sözlük
mavi — is., Ar. māˀī 1) Yeşil ile menekşe rengi arasında bir renk, bulutsuz gökyüzünün rengi 2) sf. Bu renkte olan Birleşik Sözler mavi boncuk mavi çocuk mavihastalık mavikantaron maviküf mavi yakalılar … Çağatay Osmanlı Sözlük
havai mavi — is. 1) Göğün rengi, açık mavi 2) sf. Bu renkte olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
FİRUZE-FAM — Açık mavi renkli, gök renkli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kapalı — sf. 1) Kapanmış olan, açılmamış, mestur, açık karşıtı 2) Geçilmez durumda olan 3) Çalışma süresi sona ermiş (iş yeri) 4) Başı örtülü (kadın) 5) Açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem 6) Gizli, saklı Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
havai — sf., Ar. hevāˀī 1) Hava ile ilgili, havada bulunan 2) is. Açık mavi renk 3) Bu renkte olan Havai gözlük camlarının arkasından insana tatlı tatlı bakan iri kara gözleri vardı. Y. K. Karaosmanoğlu 4) mec. Ciddi olmayan, ciddi işlerle uğraşmayan,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakır — 1. is., esk. Şarap 2. sf. 1) Açık mavi, hareli ela (göz) Soluk esmer renkli, çakır gözlü, ağır tavırlı, az konuşur bir delikanlıydı. M. Ş. Esendal 2) is. Çakırdoğan Birleşik Sözler çakır ayaz çakır çukur çakırdiken çakırdoğan … Çağatay Osmanlı Sözlük
damalı — sf. Üstünde kareler bulunan Damalı bir eteklik, açık mavi kapalı bir yün kazak giymişti. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
gökyüzü mavisi — is. 1) Açık mavi 2) sf. Bu renkte olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
süt mavisi — is. 1) Çok açık mavi Kalküta yı süt mavisi bir akşam sisi kaplıyor. R. H. Karay 2) sf. Bu renkte olan … Çağatay Osmanlı Sözlük