- açık oturum
- is.
Güncel, siyasal, sosyal ve bilimsel konuların veya sorunların herkesin izleyebileceği bir biçimde açık olarak tartışıldığı toplantı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) … Çağatay Osmanlı Sözlük
oturum — is. 1) Bir meclis veya kurulun çözümlenmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak için yaptığı toplantı, celse Onun adaylığı konuşulurken, kıdemli doçent olarak ben de oturuma katılmıştım. H. Taner 2) huk. Yasama meclislerinin birleşimlerinden her… … Çağatay Osmanlı Sözlük
CELSE-İ ALENİYYE — Açık oturum … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Muzaffer İlhan Erdost — (* 18. September 1932 in Artova) ist ein türkischer Verleger und Publizist. Leben Geboren wurde er als Muzaffer Erdost. Den zusätzlichen Vornamen nahm er nach dem Tod seines jüngeren Bruders İlhan 1980 im Militärgefängnis an. Erdost studierte … Deutsch Wikipedia
panel — is., Fr. panel 1) Dinleyiciler önünde, seçilmiş bir konuşmacı grubunun bir konuyu tartışmak amacıyla düzenlediği toplantı, açık oturum 2) Yerleştirileceği yüzeyin bir bölümüne uyan, çoğunlukla dikdörtgen biçiminde düzgün parça Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapalı — sf. 1) Kapanmış olan, açılmamış, mestur, açık karşıtı 2) Geçilmez durumda olan 3) Çalışma süresi sona ermiş (iş yeri) 4) Başı örtülü (kadın) 5) Açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem 6) Gizli, saklı Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
celse — is., Ar. celse Oturum Celse gürültüler arasında tatil edildi. H. Taner Birleşik Sözler açık celse gizli celse hafi celse Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller celseyi açmak celseyi tatil etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük