- mümkün mertebe
- zf.
Olabildiğince, yapabildiği kadar
İçinin sıkıntısını ondan mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı.
- P. Safa
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İçinin sıkıntısını ondan mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
mertebe — is., Ar. mertebe 1) Aşama, derece, rütbe Bu sanatkârı bir yarım ilah mertebesine yükselten ne kuvvet ne de hususiyettir. A. Ş. Hisar 2) Evre, safha Birleşik Sözler mümkün mertebe … Çağatay Osmanlı Sözlük
mümkün — sf., Ar. mumkin Muhtemel, olabilir, olası Birleşik Sözler mümkün mertebe Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller mümkün olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıkıntı — is. 1) İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet İçinin sıkıntısını mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı. P. Safa 2) Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MEHMA-EMKEN — Olabildiği kadar. Mümkün mertebe … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İDARE-İ MASLAHAT — Bir işi mümkün mertebe iyi kötü yürütmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük