nakletmek — 1. anlatmak. 2. taşımak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
NAKS — Nakletmek. * İfsad etmek, bozmak. * Evmek. Acele etmek. * Kimseye lâkap takmak. * Ayıplamak. * Kilise çanını çalmak. Çan çalmak, çana vurmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TA'RİB — Bir kimseden söz nakletmek. * Çirkin etmek. * Arabî olmayan kelimeyi arabi lügatına nakletmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
anlatmak — i, e 1) Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak, bilgi vermek, izah etmek Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi. P. Safa 2) İnandırmak, ikna etmek Derdinizi ona anlatmak kolay değil. 3) nsz Söylemek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçirmek — i 1) Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak 2) e Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek Kalanımızı peşine takarak Murat suyunun karşı kıyısına geçirdi. K. Bilbaşar 3) i, e Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek Odanın eşyasını öbür… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iletmek — i 1) Götürmek, ulaştırmak, nakletmek, geçirmek Bunların tek kaygıları gördüklerini, duyduklarını okurlara iletmektir. S. Birsel 2) fiz. Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere götürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
nakil — is., kli, Ar. naḳl 1) Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım 2) Göç, taşınma İşte, nakil masrafı da avucumda, diyerek otuz lirayı saydı. S. M. Alus 3) Anlatma, söyleme, hikâye etme 4) Bir görevden başka bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nakletme — is. Nakletmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
köçürmek — göçürmek; yazmak, istinsah etmek, nakletmek, I I, 75, 76köçürme oçak; bir yerden öbür yere göçürülebilen ocak, I, 490 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MÜNASEHA — Bir şeyi diğerine nakletmek. * Döndürmek. * Tebdil etmek, değiştirmek. * Huk: Bir vârisin, kendine bırakılan mirası alamadan ölmesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük