açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) … Çağatay Osmanlı Sözlük
şehir — is., hri, Far. şehr Nüfusunun çoğu ticaret, sanayi, hizmet veya yönetimle ilgili işlerle uğraşan, genellikle tarımsal etkinliklerin olmadığı yerleşim alanı, kent, site İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur diyorlar. Y. K. Karaosmanoğlu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık pazar — is., ekon. Her devletin malını serbestçe satabileceği, gümrük işlemleri yapılmayan şehir veya ülke … Çağatay Osmanlı Sözlük
2009–10 Mersin İdmanyurdu season — Mersin İdmanyurdu MİY 2009–10 Season: TFF First League 2009–10 League position: 13th Turkish Cup: Eliminated at R 3 Most appearances … Wikipedia
kulüp — is., bü, Fr. club 1) Görüşme, konuşma, okuma, spor yapma vb. amaçlarla yalnız üye olanların toplandıkları yer İkisi de şehrin satranç kulübü üyelerindendir. S. F. Abasıyanık 2) Spor kulübü Geceleri kapalı olan kulübün salonu aydınlanmıştı. Ö.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
BELDE — Memleket, şehir. * Büyük köy. * Yer, arz. * Göğüs, sadır. * İki kaş arasında kıl olmayıp açık olması … Yeni Lügat Türkçe Sözlük