okumak

okumak
-i
1) Yazıya geçirilmiş bir metne bakarak bunu sessizce çözümleyip anlamak veya aynı zamanda seslere çevirmek

Bana umutsuz bir sesle son raporları okudu.

- F. R. Atay
2) nsz Yazılmış bir metnin iletmek istediği şeyleri öğrenmek

Gazete bile okumak istemiyorum.

- B. Felek
3) nsz Bir konuyu öğrenmek için okulda, bir öğretmenin yanında veya yazılı şeyler üzerinde çalışmak, öğrenim görmek

Çabuk dil öğrenmedi, okumak istemedi.

- H. E. Adıvar
4) nsz Şarkı, türkü, şiir vb.ni sesli olarak veya ezgi ile söylemek

Salon boşalmaya başladı, biz şiirler okuyup dinliyoruz.

- R. H. Karay
5) nsz Bir şeyin anlamını çözmek

Şifre okumak.

6) Hastalığı iyi edeceğini ileri sürerek okuyup üflemek, üfürükçülük etmek
7) mec. Bazı belirtilerle bir anlamı, gizli bir duyguyu anlamak, kavramak

Yüzünü benden saklıyor. Niçin? Çehresinde, melalinde aşkının matemini okumayayım, diye mi?

- Ö. Seyfettin
8) nsz, argo Sövmek, küfretmek
9) hlk. Bir yere çağırmak, davet etmek, okuntu göndermek
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • okumak — yumşatmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • okumak — davet etmek (düşüne) …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • maval okumak — yalan söylemek, yalan söyleyerek oyalamak, masal okumak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bülbül gibi konuşmak (veya okumak) — kolaylıkla konuşmak, okumak Kadın bülbül gibi Fransızca konuşuyor. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mukabele okumak — topluluk karşısında dinleyicilerin takip edebileceği biçimde Kur an ı okumak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • su gibi bilmek (veya okumak) — yanlışsız bilmek veya okumak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüzünden okumak — 1) ezbere değil, yazılmış kâğıttan okumak 2) herhangi bir durumu yüzünden anlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • içinden okumak — 1) ses çıkarmadan okumak 2) argo sessiz bir biçimde sövmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Fatiha okumak — (bir şeye ) o şeyden umudunu kesmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gazel okumak — 1) gazel söylemek Karagözcünün makamlar arası dolaşması, şarkı ve gazel okuması lazımdı. S. Ayverdi 2) mec. oyalamak veya kandırmak üzere boş sözler söylemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”