- oyun masası
- is.
Üzerinde çeşitli oyunlar oynanan, kumaşla kaplanmış masa
Yemekten sonra, köşkün büyük salonunda üç dört oyun masası kurulmuştu.
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yemekten sonra, köşkün büyük salonunda üç dört oyun masası kurulmuştu.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
oyun — is. 1) Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur. 2) Kumar Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar. P. Safa 3) Şaşkınlık uyandırıcı hüner Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu … Çağatay Osmanlı Sözlük
masa — is., Rum. 1) Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya Çoğunlukla akşam yemeğinden sonra, sofra kaldırılınca yemek masasında yazardım o öyküleri. N. Cumalı 2) Bu mobilya etrafında oturanların tümü 3) Dairelerde,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilardo — is., İt. biliardo Çuha kaplı bir masa üzerinde, fil dişi toplarla ve isteka ile oynanan bir oyun Kalın, sarı bira bardaklı, bilardosunun çuhası yırtık kahvehaneye akşamları uğradım. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler bilardo masası bilardo salonu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tuvalet — is., Fr. toilette 1) Yıkanma, tıraş olma, giyinme, süslenme, taranma işi Başımı, tuvaletimi ve makyajımı bile ezbere yapacağım, aynada kendi yüzümü görmeyeceğim. P. Safa 2) Abiye Asıl mühimi oyun için bir giyecek şey, yeni, açık bir tuvalet. T.… … Çağatay Osmanlı Sözlük