- öfkesi burnunda
- sf.
Çok öfkeli (kimse)
... habire yenilmekte olduğu için zaten öfkesi burnunda bir altmış altı tiryakisi kahveyi zamanında getirmedi diye kızıp...
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
... habire yenilmekte olduğu için zaten öfkesi burnunda bir altmış altı tiryakisi kahveyi zamanında getirmedi diye kızıp...
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
burun — is., rnu, anat. 1) Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı 2) Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum. H. Taner 3) mec. Kibir,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
öfke — is. Engelleme, incinme veya gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi, kızgınlık, hışım, hiddet, gazap Eve gelinceye kadar hiç öfkesi kalmadı. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler öfkesi burnunda Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller öfke baldan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tiryaki — sf., Ar. tiryāḳī 1) Afyon, tütün, kahve, çay vb. keyif veren maddelere alışmış olan (kimse) Tiryaki değildi ama aklına estikçe içiyordu. Ç. Altan 2) mec. Bir şeye çok alışmış, vazgeçemeyen Belki de habire yenilmekte olduğu için zaten öfkesi… … Çağatay Osmanlı Sözlük