- ölü sezon
- is.
Ölü mevsim
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ölü — sf. 1) Hayatı sona ermiş olan, artık yaşamıyor olan, diri karşıtı Bir gün gelip ölülerimizi parayla taşıtacağımızda şüphe yok. M. Ş. Esendal 2) is. Ölmüş insan, müteveffa, mevta 3) is. Hayvan leşi Bir tavuk ölüsü. 4) mec. Güçsüz Ölü kandil. 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sezon — is., Fr. saison 1) Mevsim 2) Belirli bir süre Böylece tiyatro sezonu hakkında insan yarım saat içinde fikir edinebilmiş oluyor. H. Taner 3) Genellikle sporda belli bir etkinlik süresi Birleşik Sözler ölü sezon … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölü mevsim — is. Herhangi bir işin, faaliyetin veya hareketliliğin durgunlaşıp yavaşladığı süre, ölü sezon … Çağatay Osmanlı Sözlük
mevsim — is., Ar. mevsim 1) Yılın, güneşten ısı, ışık alma süresi ve dolayısıyla iklim şartları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri, sezon Bütün bir mevsim vur patlasın çal oynasın, eğlenildi. S. F. Abasıyanık 2) Bazı atmosfer… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatmak — nsz, ar 1) Bir yere veya bir şeyin üzerine boylu boyunca uzanmak Dörtnal giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak. N. Hikmet 2) Uyumak veya dinlenmek için yatağa girmek 3) Yatay veya yataya yakın bir duruma gelmek, eğilmek Rüzgârdan… … Çağatay Osmanlı Sözlük