- önayak
- sf., -ğı
Bir işte öncü, işi yürüten (kimse)Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
önayak olmak — diğerlerine örnek olmak üzere bir işe ilk önce başlamak Bu işte de önayak olmuş ve neler becermiş. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş çekmek — önayak olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayak — is., ğı, anat. 1) Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü 2) Bacak 3) Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var. 4) Vücudun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
müşevvik — sf., esk., Ar. muşevviḳ 1) Arzusunu çoğaltan, isteğini artıran 2) Ayartan, kışkırtan, önayak olan Mukavemet müşevviklerine itibar etmeyiniz, felaket getirir. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ön — is. 1) Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı Beş on kişi, köşkün önünde toplandık. M. Ş. Esendal 2) Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşı Altmış yaşında anamın önünde sigara içmek istemezdim. B. Felek 3) Bir kimsenin ilerisi Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
teşkil — is., Ar. teşkīl 1) Oluşturma, ortaya çıkarma, meydana getirme Daha düne kadar teşkiline o kadar şiddetle karşı koyduğu bir teşebbüse şimdi neden kendisini önayak etmek istiyordu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Oluşum 3) Örgütleme Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
meşale çekmek — önderlik etmek, önayak olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
öncülük etmek — bir işi başlatmak, bir işin başlamasına önayak olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı çekmek — herhangi bir konuda önde gitmek, önayak olmak Hacı Reşit in dükkânında post kuran orta yolcular arasında Muallim Naci başı çeker. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
PİŞDAR — f. Öncü. Harpte ileriden düşmana gönderilen askerler. * Önde giden. Önayak olan. * San at, meslek. * Kumandan. * Mc: Yüzsüz. Yüzsüzlükle iş beceren … Yeni Lügat Türkçe Sözlük