- öngörülmek
- nsz
İlerisi için kararlaştırılmak, göz önünde tutulmak
Bir konser salonunda konser vermesi öngörülmüştü.
- A. Ağaoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bir konser salonunda konser vermesi öngörülmüştü.
- A. AğaoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
görülmek — nsz 1) Göz yardımıyla bir şey, bir varlık algılanmak, seçilmek 2) Gereken iş yapılmış olmak İşimiz kolayca görüldü. 3) Bir şeyin bulunduğu anlaşılmak, karşılaşılmak, rastlanmak Yıllarca görülmemiş bir dostu kucaklar gibi hemşiresini öptü. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
ön — is. 1) Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı Beş on kişi, köşkün önünde toplandık. M. Ş. Esendal 2) Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşı Altmış yaşında anamın önünde sigara içmek istemezdim. B. Felek 3) Bir kimsenin ilerisi Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
öngörülme — is. Öngörülmek işi veya durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük