önsezi

önsezi
is.
1) Hiçbir belirti yokken bir şeyin olacağını sezme, içe doğma, hissikablelvuku, basiret, altıncı duyu veya his

Bir önsezi benliğini derinden derine yokluyor kuruntusuna kapılmıştı.

- T. Buğra
2) fel. Temellendirilmeyen duygu, verilmemiş olanın, bilinmeyenin, özellikle gelecekle ilgili olanın önceden duyulması

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • altıncı duyu — is. Önsezi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • altıncı his — is., ssi Önsezi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • basiret — is., Ar. baṣīret Doğru görüş, uzağı görüş, seziş, uyanıklık, anlayış, kavrayış, dikkat, sağgörü, önsezi Kanal ı müdafaa edenler, yüz millik cephe üzerinde çok basiretle vazife görmeye mecbur idiler. F. R. Atay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • duygu — is. 1) Duyularla algılama, his Bitkilerde duygu var mı? 2) Belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim Bu laflarda gerçek payı ne kadar çoksa duygu payı da ondan az değildir. B. Felek 3) Önsezi Yolunuzu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hissikablelvuku — is., esk., Ar. ḥiss + ḳabl + vuḳūˁ Önsezi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ön — is. 1) Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı Beş on kişi, köşkün önünde toplandık. M. Ş. Esendal 2) Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşı Altmış yaşında anamın önünde sigara içmek istemezdim. B. Felek 3) Bir kimsenin ilerisi Bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sezi — is. Sezgi Birleşik Sözler ilk sezi önsezi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hiss-i kablelvukû — (F. A.) [ عﻮﻗﻮﻝا ﻞﺒﻗ ﺲﺣ ] önsezi …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”