- peşi sıra
- zf.
Arkasından, ardından, ardı sıra
Uçaklar birbiri peşi sıra birer bomba atıp gittiler.
- O. Kemal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Uçaklar birbiri peşi sıra birer bomba atıp gittiler.
- O. KemalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sıra — is. 1) Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi Şehir esnafı şekercisinden tutun da berberine kadar iki sıra durup kendisini alkışladılar. S. F. Abasıyanık 2) Bu biçimdeki topluluğun durumu Sırayı bozmayın. 3) Belirli bir düzene ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ardı sıra — zf. Peşinden, arkasından, peşi sıra … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜTESELSİLEN — Sıra ile, zincirleme olarak, birbiri peşi sıra … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
peş — 1. is., hlk., Far. pīş Bazı giysilerin bol olması için yanlarına eklenen kumaş parçası 2. is., Far. pes 1) Arka, art Biz kuru canımıza razıyız, diye peşimizden geliyordu. F. R. Atay 2) Elbisenin etek kısmı Birleşik Sözler peş peşe peşi peşine… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağırsama — is. Ağırsamak hareketi Bu ağırsamaları anlamakla beraber aldırmayan Hilmi, eteğinden ayrılmıyor, peşi sıra yürümekten vazgeçmiyordu. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
bitirmek — i 1) Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım. P. Safa 2) Güçsüz düşürmek, bitkin duruma getirmek, yormak Onu en çok bitiren Filistin, Irak cepheleri oldu. A. Gündüz 3) Onulmaz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mutat — sf., dı, Ar. muˁtād Alışılmış, alışılan Kendilerine güçlükle yol açan mutat zevat da onun peşi sıra otomobilleriyle uzaklaştılar. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahtaboş — is., Far. taḫtepūş Teras Gençler ve çocuklar, birbirinin peşi sıra, konağın dördüncü katındaki tahtaboşa çıktılar. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yelkovan — is. 1) Saatin, dakikaları gösteren ve akrepten daha uzun olan ibresi Rengi kararmış bir saat; ne yelkovanı var, ne akrebi. S. M. Alus 2) Yelin yönünü göstermek için dik bir eksene geçirilen türlü biçimlerde, hafif levha 3) hay. b.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
caddeyi tutmak — 1) herhangi bir sebeple bir yoldan geçişi engellemek, kapamak 2) argo korkulu bir durumda başını alıp gitmek, uzaklaşmak Emine bağırarak caddeyi tutarken peşi sıra ötekiler de kalktılar. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük