- pisboğaz
- sf.
Eline geçeni zamansız ve ayırt etmeden yiyen (kimse)
Demek ki küçük kız son derece pisboğaz olmasına rağmen bu paraları yemeyip biriktirmiş.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Demek ki küçük kız son derece pisboğaz olmasına rağmen bu paraları yemeyip biriktirmiş.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
boğaz — is. 1) Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik, kursak Ses, ciğerlerde biriken havanın boğaza çarpması demektir. Ö. Seyfettin 2) Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm Şişenin boğazı. Testinin boğazı. 3) İki dağ arasında dar … Çağatay Osmanlı Sözlük
pis — sf. 1) Leke, toz veya kirle kaplı olan, kirli, iğrendirici, murdar, mülevves 2) Kendinde pislik olan veya pislenmiş olan Lağım suları pistir. 3) mec. Beğenilmeyecek durumda olan, kötü, zararlı Şu pis dünyanın acılarında bile öyle bir tat var ki… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pisboğazlık — is., ğı Pisboğaz olma durumu veya pisboğazca davranış … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekûl — (A.) [ لﻮﮐا ] pisboğaz … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
EKUL — (Ekl. den) Çok fazla yiyen, obur, pisboğaz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük