- rüzgâr üstü
- is., den.
Orsa
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
rüzgâr — is., Far. rūzgār 1) Havanın yer değiştirmesinden oluşan esinti, yel, bad 2) meteor. Rüzgâr çizelgesinde hızı 17 21 deniz mili olan ve kuvveti 5 ile gösterilen esinti Birleşik Sözler rüzgâr altı rüzgâr çizelgesi rüzgârgülü rüzgârölçer rüzgâr üstü … Çağatay Osmanlı Sözlük
üst — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyin görülen yanı, yüzü Bu sefer taşın üstünden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
boca — is., den., İt. poggia Geminin rüzgâr almayan yanı, rüzgâr altı, orsa veya rüzgâr üstü karşıtı Birleşik Sözler boca alabanda orsa boca Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller boca etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
orsa — is., den., İt. orza 1) Yelkenleri rüzgârın estiği yöne çevirmekte kullanılan, her iki taraftan yelkenin ortasına bağlanan ip 2) Geminin rüzgâr alan yanı, rüzgâr üstü, boca veya rüzgâr altı karşıtı 3) Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
alt — is. 1) Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. Z. O. Saba 2) Bir nesnenin tabanı Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
siper — is., Far. siper 1) Korunulacak, arkasına, altına veya içine girerek saklanılacak yer 2) Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda Pencereden güneş yahut rüzgâr gelirse şu siper köşeye kaçacak. R. H. Karay 3) Güneş ve yağmurun … Çağatay Osmanlı Sözlük