- ayak tarağı
- is.
Tarak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ayak — is., ğı, anat. 1) Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü 2) Bacak 3) Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var. 4) Vücudun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUŞT-ÜL KADEM — Ayak tarağı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tarak — is., ğı 1) Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç Fil dişi tarağı da aşırmışlar, asıl buna canım yandı. R. H. Karay 2) Bahçıvanlıkta toprağın taşını ayıklamak için… … Çağatay Osmanlı Sözlük
taraklı — sf. 1) Tarağı olan O, bizim köylülerin cebi ipek mendilli, aynalı, taraklı dışarlıklarından. N. Cumalı 2) Başında tarak bulunan (kuş veya kadın) 3) Yol yol nakışlı Taraklı kumaş. 4) Tarağı geniş olan (ayak) … Çağatay Osmanlı Sözlük