- sağ salim
- zf.
Hiçbir zarar görmeden
O fırtınadan sağ salim çıktıkları takdirde Allah'a ve evliyaya kurban adayan gemiciler...
- Halikarnas Balıkçısı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
O fırtınadan sağ salim çıktıkları takdirde Allah'a ve evliyaya kurban adayan gemiciler...
- Halikarnas BalıkçısıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sağ — 1. sf. 1) Vücutta kalbin bulunduğu tarafın karşısında olan, sol karşıtı Sağ cebinde kocaman bir gazete tomarı görünüyordu. Ö. Seyfettin 2) is. Bu taraftaki yön Sağa dönmek. Sağdan yürümek. 3) Ekonomi ve siyasette gelenekçi (görüş) 4) is., sp.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
salim — sf., esk., Ar. sālim 1) Esen, sağlam 2) Sakin, huzurlu Ben kahveye salim kafayla, serinkanlılıkla düşünmek için gittim. Z. Selimoğlu Birleşik Sözler sağ salim … Çağatay Osmanlı Sözlük
sağ selamet — zf. Sağ salim … Çağatay Osmanlı Sözlük
sâlim — (A.) [ ﻢﻝﺎﺱ ] 1. sağ, esenlik içinde. 2. sağlam … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
salim — ə. 1) sağ, sağlam; 2) eyibsiz, nöqsansız; 3) vəzni dolğun, düz olan (şeir haqqında) … Klassik Azərbaycan ədəbiyyatında islənən ərəb və fars sözləri lüğəti
salimən — ə. salamat olaraq, sağ salamat … Klassik Azərbaycan ədəbiyyatında islənən ərəb və fars sözləri lüğəti
SÂLİM(E) — Sağlam. * Sıhhatli. Sağ. Noksansız, eksiksiz. * Her türlü tehlikeden uzak olan. Emin ve korkusuz olan. * Gr: Kelimelerdeki harfler bozulmadan cemi eki katılarak yapılan çoğul hali. Sâlimûn, sâlihât, sâdıkûn, sâdıkât gibi yapılan cemiler. * İçinde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
esen — sağ, salim I, 62, 77 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
isen — sağ, salim, sahih, afiyet, sağlam … Çağatay Osmanlı Sözlük
badire — is., esk., Ar. bādire Birdenbire ortaya çıkan tehlikeli durum Nasıl oldu da deminki badireden sağ salim kurtulabildi? Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük