- ayan beyan
- zf.
Besbelli, apaçık, açık seçik bir biçimde
Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm.
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ayan beyan — çok açık görülen aşikar … Beypazari ağzindan sözcükler
beyan — is., Ar. beyān 1) Söyleme, bildirme 2) ed. Bir eserde, düşüncelerin, duyguların, hayallerin doğuş ve değerlerini, bunların anlatımında tutulacak yolları konu edinen bir edebiyat bilgisi dalı Birleşik Sözler beyan değeri beyanname ayan beyan irade … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayan — sf., esk., Ar. ˁiyān Belli, açık Birleşik Sözler ayan beyan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ayan olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
emare — is., esk., Ar. emāre Belirti, iz, ipucu Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
iyân — (A.) [ نﺎﻴﻋ ] açık, ayan beyan. ♦ iz âc etmek rahatsız etmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MÜBÎN — Açık, vâzıh, âşikâr. Ayân kılan, beyan ve izah eden. * Dilediğine doğru yolu gösteren. * Hak ile bâtılın arasını tefrik edip, ayıran. Hakkı hakkınca beyan ve izhar eden.(Mübin, bâne mânasına ebâne den beyyin, gayet açık, parlak demek olduğundan,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük