sırtüstü

sırtüstü
zf.
Sırtı yerde olmak üzere

İkide bir kendini sırtüstü saman dalgalarının içine atarak yüzme taklidi yapıyordu.

- R. N. Güntekin
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • sırtüstü yatmak — 1) sırtı yere gelmek üzere yatmak Sırtüstü yatıp gözlerinizi kara bir bezle bağlayın. H. Taner 2) mec. çalışmadan rahat bir yaşam sürmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beslemek — i 1) Yiyecek ve içeceğini sağlamak Okulun artıklarıyla otuz kişiden fazla insan besliyorduk. H. E. Adıvar 2) Yedirmek Pembe ekmekler kızartacak, üstlerine tereyağı, reçel, havyar sürecek, onu eliyle besleyecekti. H. E. Adıvar 3) Semirtmek 4)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çırpmak — i, ar 1) Halı, kilim vb. şeyleri hızla ve kesik kesik silkelemek 2) nsz Kanatları hızla ve kesik kesik hareket ettirmek Kanat çırparken birden durulur, suya konarlar. H. Taner 3) İki şeyi birbirine çarpmak Ali Bey ellerini çırptı: Elif Hanım,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Hint güreşi — is., sp. Karşıt yönde yan yana ve sırtüstü yatan bir çiftin, iç yandaki bacaklarını kenetleyerek birbirlerini çevirme çabası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kilitlemek — i 1) Anahtarla kilidi kapamak Annesi bu olaydan sonra iki gün kapıyı kilitlemiş, korku içinde yaşamıştı. H. E. Adıvar 2) Bir nesne veya bir kimseyi kilitli bir yere kapamak Bütün giyeceklerini dolaba kilitlemişler. Çocuğu bodruma kilitlemiş. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • paça kasnak — is., ğı, sp. Yağlı güreşte, güreşçinin bir elini rakibinin paçasından, öteki elini de apış arasından geçirerek kispetin belinden kavrayıp karşısındakini yenmek için sırtüstü çevirmesi biçiminde uygulanan bir oyun Kimi almış paça kasnak, o açar,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sırt — is., anat. 1) Omurgalı veya omurgasız hayvanlarda boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan üst bölüm Arabacı katırın sırtına binmiş. F. R. Atay 2) anat. İnsanlarda boyundan bele kadar uzanan üst bölüm, göğüs karşıtı 3) Kesici araçların kesmeyen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • takla böceği — is., hay. b. Kın kanatlılardan, sırtüstü çevrildiğinde göğsündeki özel bir organın yardımıyla takla atarak düzgün durma yeteneğinde olan ve tel kurdu denilen kurtçukları dolayısıyla önem taşıyan böcek (Agriotes lineatus) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tersbeşik — is., ği, sp. Sırtüstü yatışta kollarla, bükülü durumdaki dizleri kavrayarak sırt üzerinde baş ve ayak yönünde sallanma, yuvarlanma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üst — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyin görülen yanı, yüzü Bu sefer taşın üstünden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”