- sıtma nöbeti
- is.
Sıtma hastalığında karşılaşılan ateş ve titreme durumu
Her tarafı bir sıtma nöbetine tutulmuş gibi titriyordu.
- Ö. Seyfettin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Her tarafı bir sıtma nöbetine tutulmuş gibi titriyordu.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sıtma — is., tıp Anofel türü sivrisineğin sokmasıyla insandan insana bulaşan, titreme, ateş ve ter nöbetleriyle kendini gösteren bir hastalık, malarya Sıtma, bir on beş gün içinde beni, çocuğa döndürmüştü. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler sıtma bilimi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nöbet — is., Ar. nevbet 1) Sıra, keşik Bu akşam nöbet sizde, masrafı siz yapacaksınız. 2) Sıra ile yapılan görev, iş Karlı dağlar başında nöbet geceleri, siper içlerindeki yağmurlu uzun günler. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Hastalık sebebiyle titreme, yüksek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
doğma — is. 1) Doğmak durumu 2) Dünyaya gelme Fatma dan doğma. 3) sf. Doğmuş Vücut, sıtma nöbeti gibi sıcakla soğuğun karışmasından doğma garip ürpertilerle titriyordu. R. N. Güntekin Birleşik Sözler doğma büyüme anadan doğma … Çağatay Osmanlı Sözlük
humma — is., tıp, Ar. ḥummā 1) Ateşli hastalık 2) Sıtma nöbeti Ateşsiz bir humma her tarafımı yakıyor, soğuk soğuk terliyordum. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler karahumma kazıklı humma lekeli humma sarıhumma Akdeniz humması … Çağatay Osmanlı Sözlük
teblerze — (F.) [ ﻩزﺮﻝ ﺐﺕ ] sıtma nöbeti … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
hummâ — (A.) [ ﺎﻤﺣ ] 1. nöbet, ateş nöbeti. 2. sıtma … Osmanli Türkçesİ sözlüğü