terini soğutmak — serinde dinlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
arayı soğutmak — zaman geçmek, eski yakınlık, dostluk kalmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tumlutmak — sogutmak, II, 344bkz: tuml ıtmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
TAKRİS — Soğutmak. * Dondurmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ara — is. 1) İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, açıklık, aralık, boşluk, mesafe 2) İki olguyu, iki olayı birbirinden ayıran zaman, fasıla 3) Kişilerin veya toplulukların birbirine karşı olan durumu veya ilgisi Öğrenciyle öğretmenin arasının daima iyi … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayazlatmak — i 1) Soğukta bekletmek 2) Ayazda soğutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
püflemek — i Söndürmek veya soğutmak için üflemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
radyatör — is., Fr. radiateur 1) Hava, su veya buharı ısıtmak veya soğutmak suretiyle meydana gelen sıcaklığı veya soğukluğu yayan, böylece ısıtma ve soğutmada kullanılan cihaz Radyatörün üzerine bırakılmış küçük kutudaki su kaynıyor, kutu tıkırdıyordu. S.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
salmak — i, e, ar 1) Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek Derhâl kapının zincirini salıvererek kanadı arkasına kadar açtı. E. E. Talu 2) İvedilikle yollamak, hemen göndermek Bununla… … Çağatay Osmanlı Sözlük
savurmak — i 1) Havaya atıp dağıtmak, saçmak Bir eğlence yerinde destelerle banknotu havaya savurduktan sonra... R. N. Güntekin 2) Rüzgâr, şiddetle eserek bir yeri, bir şeyi altüst etmek, havaya kaldırmak, dağıtmak 3) Kaldırıp atmak, fırlatmak Adam birden… … Çağatay Osmanlı Sözlük