sosyal hayat

sosyal hayat
is.
İnsanın toplum içindeki yaşama biçimi, sosyal yaşam

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • sosyal — sf., li, Fr. social Toplumla ilgili, toplumsal, içtimai Siz de vaktine, saatine göre ya etraftaki manzaraya ya birtakım sosyal metafizik düşüncelere yahut da sadece kendi şahsi kaygılarınıza dalıp gitmişsinizdir. R. N. Güntekin Birleşik Sözler… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hayat — 1. is., hlk., Ar. ḥiyāṭ 1) Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir veya birkaç yanı açık sofa 2) Avlu 3) Balkon 4) Sundurma 2. is., Ar. ḥayāt 1) Canlı, sağ olma durumu 2) Yaşam Hayat sahnesinde yetmiş üç yaşın basamaklarındayım. H. F …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sosyal yaşam — is. Sosyal hayat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sosyal adalet — is. Toplumun değişik kesimlerinde hayat standardı, gelir düzeyi vb. birtakım ölçülerin fırsat eşitliği çerçevesinde dikkate alınmasıyla sosyal alanda sağlanan denge durumu Anayasamız sosyal devlet, sosyal adalet temel ilkelerine dayanıyor. N.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sosyal devlet — fertlerin sosyal durumlarıyla ilgilenen, onlara asgari bir hayat düzeyi sağlamayı, sosyal adaleti ve sosyal güvenliği gerçekleştirmeyi ödev bilen devlet …   Hukuk Sözlüğü

  • hayat şartları — is., ç. Hayat boyunca karşılaşılabilecek her türlü sosyal ve ekonomik durum …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Turkish people — For other uses of Turkish, see Turkish (disambiguation), and for the broader concept of Turkic speaking ethnic groups, see Turkic peoples. Turkish people Türkler Total population 70 million[citation needed] (see also Turkish population Turkish… …   Wikipedia

  • Alanya —   District   Alanya city center a …   Wikipedia

  • sigorta — is., İt. sicurta 1) Bir şeyin veya bir kimsenin herhangi bir yönden ileride karşılaşabileceği zararı gidermek için önceden ödenen prim karşılığında bu işle uğraşan kuruluşla yapılan iki taraflı bağlantı sözleşmesi İsveç te çok sağlam bir sigorta… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yaşam — is. Doğumla ölüm arasında yaşanan süre, ömür, hayat Yaşamın kurallarını, kendi aleyhinde işliyor varsaydığı günden bu yana, umursamamıştı. H. Taner Birleşik Sözler yaşam biçimi yaşam düzeyi yaşam felsefesi yaşam güvencesi yaşam koşulları …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”