- şen şakrak
- sf., -ğı
Çok neşeli, şakrak, şen şatır
Hepsi şen şakrak, sesli sesli gülüşerek, haykırışarak denizden geliyorlar.
- P. Safa
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Hepsi şen şakrak, sesli sesli gülüşerek, haykırışarak denizden geliyorlar.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
şakrak — sf., ğı 1) Şen, neşeli (ses) Şakrak bir kahkaha. 2) zf. Şen, neşeli, hayat dolu bir biçimde Yeni çıkan ayın ışığında şakrak ve kıvrak oynuyordu. H. E. Adıvar Birleşik Sözler şakrak kuşu şen şakrak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şen — sf. 1) Yaşamaktan mutlu olduğunu davranışlarıyla belli eden, sevinçli, neşeli Hayatta daima şen insanlarla beraber olun, gamlı insanların gamı size de bulaşır. R. Enis 2) Neşe veren, neşelendiren, eğlenceli Şen kahkahalar yükseliyorken evinizden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şen şatır — sf. Şen şakrak … Çağatay Osmanlı Sözlük
devamlı — sf. 1) Sürekli, bitmeyen, kesintiye uğramayan 2) Okuluna düzenli bir biçimde devam eden Devamlı öğrenci. 3) zf. Sürekli, bitmeyen, kesintiye uğramayan bir biçimde Devamlı memnuniyetini bildiriyor, şen, şakrak görünmeye çabalıyordu. R. H. Karay… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şûhmeşreb — (F. A.) [ بﺮﺸﻡ خﻮﺵ ] şen şakrak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü