- tek başına
- zf.
Kendi kendine, yalnız olarak
Kimse yüz vermezse tek başına oturur, hayırsever bir tanıdık beklerdi.
- Ç. Altan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kimse yüz vermezse tek başına oturur, hayırsever bir tanıdık beklerdi.
- Ç. AltanÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tek — 1. sf. 1) Eşi olmayan, biricik, yegâne Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir. Y. Z. Ortaç 2) is. Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri Dirseği hafifçe dizime dokunuyor ve bir saçı, bir tek tel saçı kaşının… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tek durmak — uslu durmak, yaramazlık etmemek, sessiz kalmak Keşke tek duraydın da bunlar başına gelmeseydi. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir başına — zf. 1) Tek başına Bir başına yaşayan erkeklerin yüzde ellisi gibi temizliğe pek özen gösterdiği savunulamazdı. H. Taner 2) Başkasının yardımı olmaksızın … Çağatay Osmanlı Sözlük
kız başına — zf. Tek başına kız olarak Kız başına İstanbullarda yaşayıp okumana evet diyemezmiş. T. Dursun K … Çağatay Osmanlı Sözlük
yalnız başına — zf. Kendi kendine, bir kendisi, tek başına … Çağatay Osmanlı Sözlük
yalınız — tek başına … Beypazari ağzindan sözcükler
münferiden — tek tek; ayrı ayrı; tek başına … Hukuk Sözlüğü
bir abam var atarım, nerede olsam yatarım — tek başına bulunan kimsenin istediği yerde barınıp rahat edebileceğini anlatan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kukumav kuşu gibi — tek başına, kimsesiz Çıkmış, kukumav gibi oraya tünemiş! A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
alpagut — tek başına düşmana saldıran, hiçbir yandan yakalanmayan yi ğit I, 144; III, 422 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini