- tek sesli
- sf., müz.
1) Benzer seslerin kullanılmasıyla yapılan (müzik vb.)2) mec. Değişik düşünceler dile getirilemeyen (ortam, toplum)
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sesli — sf. 1) Sesi olan, ses çıkaran 2) zf. Ses çıkararak 3) is., dbl. Ünlü Birleşik Sözler sesli duyuru sesli film sesli harf sesli okuma sesli taş sesli uyumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
tek — 1. sf. 1) Eşi olmayan, biricik, yegâne Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir. Y. Z. Ortaç 2) is. Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri Dirseği hafifçe dizime dokunuyor ve bir saçı, bir tek tel saçı kaşının… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tek seslilik — is., ği Tek sesli olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
YEK-ÂVÂZ — f. Tek sesli, bir sesli. * Mc: Bir tarzda, bir şekil üzerine. * Edb: Başından sonuna kadar aynı kuvvette güzel olan manzume … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
mehter müziği — is. Klasik Türk müziği makamları ile usullerinin kullanıldığı tek sesli bir müzik türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
1980 Turkish coup d'état — The daily Hürriyet ran an extra edition, whose headline read The army has seized control The 12 September 1980 Turkish coup d état, headed by Chief of the General Staff General Kenan Evren, was the third coup d état in the history of the Republic … Wikipedia
alet — is., Ar. ālet 1) Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne 2) Bir sanatı yapmaya, uygulamaya yarayan özel araç, aygıt Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum. F. R. Atay… … Çağatay Osmanlı Sözlük
büyük — sf., ğü 1) Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı Büyük ağaçların altında, gazinoya doğru gidiyoruz. Y. Z. Ortaç 2) Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram) Büyük bir cevap sıkıntısı geçirdikten sonra itiraf etti … Çağatay Osmanlı Sözlük
kantat — is., Fr. cantate Kahramanlık ve din konularında yazılıp bestelenen şiir veya bu şiirin orkestra eşliğindeki tek veya çok sesli bestesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
koro — is., müz., İt. coro Tek veya çok sesli olarak yazılmış bir müzik eserini uygulamak için bir araya gelen topluluk Her halkevinde müzik öğretmenlerinin kurduğu korolar vardı. N. Cumalı Birleşik Sözler koro hâlinde … Çağatay Osmanlı Sözlük