- temiz kan
- is., biy.
Atardamarlarda dolaşan, akciğerlerden oksijen taşıyarak vücudun her yanına giden kan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
temiz — sf., Ar. temyīz 1) Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, arı, pak İçki yerine soğuk su, temiz ayran... var. F. R. Atay 2) Özenle yapılmış Temiz iş. Temiz dayak. 3) Çok az kullanılmış veya hiç kullanılmamış olan, özrü olmayan Temiz araba. 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kan — is. 1) Atardamar ve toplardamarların içinde dolaşarak hücrelerde özümleme, yadımlama görevlerini sağlayan plazma ve yuvarlardan oluşmuş kırmızı renkli sıvı Cebinden çıkardığı mendille ellerine bulaşan kanları silerek haykırdı. Ö. Seyfettin 2) mec … Çağatay Osmanlı Sözlük
kan unu — is. Kıl, mide enzimleri, idrar vb. yabancı maddeden temiz, taze hayvan kanından normal işlemle elde edilmiş, genellikle koyu, siyaha benzer bir renkte, suda çözünmeyen kurutulmuş bir ürün … Çağatay Osmanlı Sözlük
State Artist — (Turkish: Devlet Sanatçısı, also sometimes translated as National Artist ) is a honorary title issued to artists by the government of Turkey for their contributions into the Turkish culture. It was established in 1971 by President of Turkey and… … Wikipedia
ak — is. 1) Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı 2) sf. Bu renkte olan Ablak yüzlü, kısa kesilmiş ak sakallı bir adamdı. M. Ş. Esendal 3) Beyaz leke Bir gözünde ak var. 4) Bazı şeylerde beyaz bölüm Yumurta akı. Gözün akı. 5) sf., mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
küçük — sf., ğü 1) Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı Bir aralık başımın üstünde kartaldan küçük, atmacadan büyük yırtıcı kuşlardan birinin döndüğünü gördüm. M. Ş. Esendal 2) Yaşı daha az olan Ortanca ve küçük ablalar ... beni,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
para — is., ekon., Far. pāre 1) Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit 2) Kazanç Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar genç işidir. S. F. Abasıyanık 3) esk. Kuruşun kırkta biri Birleşik Sözler para… … Çağatay Osmanlı Sözlük
taş — is. 1) Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde Kireç taşı. Oltu taşı. 2) sf. Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş 3) Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürek — is., ği, anat. 1) Kalp 2) Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül Fazıla Hanım ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. S. F. Abasıyanık 3) Kupa (I) 4) mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret Bu iş yürek ister. 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük