temiz para

temiz para
is.
1) Kesintiden veya masraflardan sonra elde kalan para miktarı
2) Hileye başvurmadan kazanılan para

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • temiz — sf., Ar. temyīz 1) Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, arı, pak İçki yerine soğuk su, temiz ayran... var. F. R. Atay 2) Özenle yapılmış Temiz iş. Temiz dayak. 3) Çok az kullanılmış veya hiç kullanılmamış olan, özrü olmayan Temiz araba. 4)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • para — is., ekon., Far. pāre 1) Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit 2) Kazanç Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar genç işidir. S. F. Abasıyanık 3) esk. Kuruşun kırkta biri Birleşik Sözler para… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Jazz — Para otros términos similares, véase Jazz (desambiguación). Jazz Orígenes musicales Blues, música africana, música clásica, minstrel Orígenes culturales Mediados del Siglo XIX en Estado …   Wikipedia Español

  • Apendicitis — Saltar a navegación, búsqueda Apendicitis Clasificación y recursos externos Aviso médico …   Wikipedia Español

  • kalp — 1. is., bi, esk., Ar. ḳalb Bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kalp etmek 2. is., bi, anat., Ar. ḳalb 1) Göğüs boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kanı akciğerlere ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iyi — sf. 1) İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum. F. R. Atay 2) Bol, yararlı, kazançlı İyi yağmur yağdı. 3) Çok İyi para kazandı. 4) Uğurlu, hayırlı, iyilik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kâğıt — is., dı, Far. kāġaẕ 1) Hamur durumuna getirilmiş türlü bitkisel maddelerden yapılan, yazı yazmaya, baskı yapmaya, bir şey sarmaya yarayan kuru, ince yaprak Yazı kâğıdı. Duvar kâğıdı. Sigara kâğıdı. 2) sf. Bu yapraktan yapılmış Gece hafif… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sızdırmak — i 1) Sızmasına yol açmak Bu küp suyu sızdırıyor. Son kadeh adamı sızdırdı. 2) Haber, sır vb.ni duyurmak, yaymak Seyahat muamelen tamam oluncaya kadar kimseye bir şey sızdırmayacağım. H. Taner 3) Eritip süzerek temiz bir duruma getirmek 4) mec.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gül gibi bakmak — 1) geçimini para sıkıntısı olmadan sağlamak 2) iyi, temiz bakmak Çocuğuna gül gibi bakıyor …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”