tezkiyesi bozuk

tezkiyesi bozuk
sf., -ğu
Doğruluğuna güvenilmez (kimse)

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • bozuk — 1. sf., ğu 1) Bozulmuş olan Daracık ve bozuk kaldırımlardan çamurlu sular akıyordu. T. Buğra 2) Görevini yapamaz duruma gelmiş (organ) Ağzındaki birkaç bozuk dişten şüphe ettim. R. N. Güntekin 3) is. Madenî para, bozuk para Hiç olmazsa birkaç… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tezkiye — is., esk., Ar. tezkiye 1) Temize çıkarma, aklama 2) Bir kimsenin iyi bir insan olduğunu kendisini tanıyanlardan soruşturarak ortaya çıkarma Birleşik Sözler tezkiyesi bozuk Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tezkiyesini düzeltmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”