torbada keklik

torbada keklik
sf.
Çantada keklik

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • keklik — is., ği, hay. b. 1) Sülüngillerden, güvercin büyüklüğünde, eti için avlanan, tüyü boz, ayakları ve gagası kırmızı renkte bir kuş (Perdrix) Yediği çilek ve çiğdem, ninnisi kaval ve bülbül, arkadaşı turna ve keklik imiş. R. H. Karay 2) mec. Alımlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çantada keklik — sf., ği Ele geçirilmesi, elde edilmesi kolay olan, torbada keklik Merak etme, tam tabiriyle o çantada keklik artık. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • torba — is. 1) Genellikle pamuk ve kıldan dokunmuş, türlü boy ve biçimde, ağzı büzülüp bağlanabilen araç Cüzdanı bir meşin torbaya sarmış, torbayı gömleğimin içine bağlamıştım. R. N. Güntekin 2) Genellikle plastikten veya kâğıttan yapılmış, içine öteberi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”