- tüylü
- sf.
1) Tüyü olan
İki dakika içinde etrafıma, ayağımın altındaki tüylü halıya baktım.
- Ö. Seyfettin2) is. Uzun tüyleri olan kilimBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tüylü
Look at other dictionaries:
tüylü dalak otu — is., bit. b. 10 40 cm yüksekliğinde, yatık veya dik, gri veya beyaz tüylü, çok yıllık bir dalak otu türü, acı yavşan (Teucrium polium) … Çağatay Osmanlı Sözlük
tüylü meşe — is., bit. b. Yaprakları tüylü olan bir meşe türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
tüylü top — is., sp. Tenise benzeyen ve bir tür tüylü topla oynanan oyun, badminton … Çağatay Osmanlı Sözlük
hətüylü — (Cəbrayıl) tələsik, başdansovdu … Azərbaycan dilinin dialektoloji lüğəti
tülüg — tüylü I, 406; III, 207 § tülüg yad ım; tüylü yaygı, halı III, 19 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tülüg yadım — tüylü yaygı, halı, II I, 19 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MUHMEL — Tüylü ve saçaklı nesne … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ayva — is., bit. b. 1) Gülgillerden, çiçekleri iri, beyaz veya pembe, yapraklarının altı tüylü, orta yükseklikte bir ağaç (Cydonia vulgaris) 2) Bu ağacın büyük, sarı renkte, tüylü, mayhoş, dokusu sertçe, ufak çekirdekli meyvesi Birleşik Sözler ayva… … Çağatay Osmanlı Sözlük
barak — is., ğı, hlk. 1) Tüylü, kıllı çuha, kebe 2) Bir cins tüylü av köpeği … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaniş — is., hay. b., Fr. caniche Uzun, kıvırcık tüylü bir cins köpek Köpek siyah beyaz karışık uzun tüylü bir kaniş, kedi kaplan postlu, yeşil gözlü bir tekir. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
