- ufku geniş
- sf.
İleriyi görebilen, bakış açısı geniş olan (kimse)
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
geniş — sf. 1) Eni çok olan, enli, vâsi Geniş, bomboş bir taşlığın serin, rutubetli küf kokusu duyuldu. P. Safa 2) Alanı büyük olan, makro, dar karşıtı Bu ağaç, bir geniş bostan duvarının dış tarafında idi. O. C. Kaygılı 3) Bol (elbise) 4) Kapsamı büyük … Çağatay Osmanlı Sözlük
ufku dar — sf. İleriyi göremeyen, bakış açısı geniş olmayan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
ufuk — is., fku, Ar. ufḳ 1) Düz arazide veya açık denizde gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer, çevren Geniş çöl ufukları arasında çadırlarımızı kurduk. F. R. Atay 2) coğ. Çekülün gösterdiği dikey çizgi ile gözlemci üzerinden geçen düzlem, göz erimi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
vizyon sahibi — is. Geniş görüşlü, ileri görüşlü, ufku geniş kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
dar — 1. is., esk., Far. dār İdam mahkûmlarını asmak için dikilen direk Birleşik Sözler darağacı 2. sf. 1) İçine alacağı şeye oranla ölçüleri yetersiz olan, geniş ve bol karşıtı Dar elbise. Dar ev. 2) Genişliği az veya yetersiz olan, ensiz, mikro… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ufuklu — sf. Ufku olan Birleşik Sözler geniş ufuklu … Çağatay Osmanlı Sözlük