- uzun boylu
- sf.
1) Boyu uzun olan2) mec. Uzun süre
Karakolda uzun boylu sıkıştırdılar.
- S. F. Abasıyanık3) zf., mec. Derinlemesine, ayrıntılarıyla
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Karakolda uzun boylu sıkıştırdılar.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
boylu — sf. 1) Boyu olan Hatırlayabildiğim kadar annem orta boylu idi. Y. K. Beyatlı 2) Boyu benzerlerinden uzun olan Sahneye birbirinden enli ve boylu dört taze birbiri ardınca girdi. H. E. Adıvar Birleşik Sözler boylu boslu boylu boyunca boylu gıcır… … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzun — sf. 1) İki ucu arasında fazla uzaklık olan, kısa karşıtı 2) Başlangıcı ile bitimi arasında fazla zaman aralığı olan, çok süren Uzun ince bir yoldayım / Gidiyorum gündüz gece. Âşık Veysel 3) zf. Ayrıntılı, derinlemesine Uzun düşündüğünü unuttuğu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
boylu boslu — sf. Uzun boylu, yakışıklı, gösterişli Boylu boslu, sırtı kamburlaşmamış, gayet yakışıklı bir adam. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
servi boylu — sf. 1) İnce ve uzun boylu (kız veya kadın) 2) mec. Sevgili … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalfidan boylu — sf. İnce, uzun ve yeni dal gibi boyu olan Hepsi de gencecik dalfidan boylu ikişer üçer kız çıktı. M. N. Sepetçioğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
fidan boylu — sf. İnce, uzun ve biçimli (kimse) Kim der ki bu fidan boylu kız iki çocuk anasıdır? M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
ANEŞNEŞ — Uzun boylu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ETLA' — Uzun boylu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HINNAB — Uzun boylu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞATİBE — Uzun boylu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük