üç boyutlu

üç boyutlu
sf.
Eninden ve boyundan başka derinliği de olan, üç buutlu

Bir mekânı tam olarak öğrenip kavramak için, o mekânın içine girerek üç boyutlu yaşamak gerek.

- A. Boysan
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • boyutlu — sf. Boyutu olan Onu bütün öbür yazarlara kıyasla, bunca derin boyutlu yapan, ne kültürü ne de bilgisi idi. H. Taner Birleşik Sözler üç boyutlu film …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üç boyutlu film — is., sin., TV Görüntüsü en ve boydan başka derinlik duygusu da uyandıran, özel gözlüklerle izlenen film …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boyutluluk — is., ğu Boyutlu olma durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düzlem geometri — is., mat. Bir düzlem içinde kalan, iki boyutlu olan şekli inceleyen geometri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • film — is., Fr. film 1) Fotoğrafçılıkta, radyografide ve sinemacılıkta resim çekmek için kullanılan, selülozdan, saydam, bükülebilir şerit 2) sin. Bir oyunun bütününü taşıyan şerit veya şeritlerin bütünü 3) sin. Sinemalarda gösterilen eser 4) Camlara… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • flama — is., İt. flemma 1) İşaret olarak veya çeşitli amaçlarla kullanılan küçük bayrak 2) Mühendislerin, haritacıların kullandığı renkli belirtme sırığı 3) Mızrak ucuna takılan küçük bayrak 4) ask. İki veya üç köşeli, küçük boyutlu bayrak Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • plastik sanatlar — is., ç. Heykel, seramik gibi üç boyutlu olan sanatlar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sinemaskop — is., bu, sin., Fr. cinémascope Geniş bir sahnenin 55 mm lik film üzerindeki görüntüye sığdırılmasından sonra göstericiye takılan, ikinci bir merceğe sıkıştırılmış görüntüyü, asıl büyüklüğüne çevirmesi temeline dayanan geniş perde ve üç boyutlu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sinerama — is., sin., Fr. cinérama Mercekleri 27 mm aralıklı üç ayrı alıcının yan yana birleştirilip eşlemeli olarak çalıştırılmasıyla ortaya çıkan bir geniş perde ve üç boyutlu sinema tekniği …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tanecik — is., ği 1) Küçük tane 2) fiz. Çok küçük boyutlu madde, cisim …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”