- üst güverte
- is., den.
Gemilerde güvertenin yüksekte kalan bölümü
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
üst — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyin görülen yanı, yüzü Bu sefer taşın üstünden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
güverte — is., den., İt. coverta Gemide ambar ve kamaraların üstü Vapurlar geçer bomboş güverteleri / Bomboş uzanan denizin üstünde. N. Cumalı Birleşik Sözler alt güverte hafif güverte üst güverte tente güvertesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
alt — is. 1) Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. Z. O. Saba 2) Bir nesnenin tabanı Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
palavra — is., argo, İsp. palabra 1) Herhangi bir konuda gerçeğe aykırı, uydurma söz veya haber Delikanlı imparatorluk sözünün bir palavra olmadığını artık yavaş yavaş anlıyordu. T. Buğra 2) argo Uzun ve boş konuşma, martaval, atmasyon 3) den. Genellikle… … Çağatay Osmanlı Sözlük