vakitsiz

vakitsiz
sf.
1) Uygun bir zamanda olmayan

O iyi yürekli adam bu vakitsiz ziyaretimin sebebini önceden bildiği için...

- Y. K. Karaosmanoğlu
2) zf. Mevsimsiz, zamansız bir durumda
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • vakitsiz öten horozun başını keserler — her söz yerinde ve zamanında söylenmelidir, zamansız ve yersiz söylenen sözler büyük zararlara yol açabilir anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vakitli vakitsiz — zf. Uygun zaman gözetmeden, gelişigüzel, rastgele zamanlarda Su salası, gündüz, vakitli vakitsiz verilirdi. Y. K. Beyatlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Pir Sultan Abdal — (* um 1480; † 1550) war ein türkischer Dichter alevitischen Glaubens, der heute als Freiheitsvorbild vieler Aleviten gilt. Seine Lyrik ist reich an Fantasie und sufistisch inspirierten Metaphern über Gott, die Natur und die Liebe zu den… …   Deutsch Wikipedia

  • Pir sultan — Abdal Pir Sultan Abdal (ca. 1480 1550) war ein türkisch alevitischer Dichter, der heute als Freiheitsvorbild vieler Aleviten gilt. Seine Gedichte sind reich an Fantasie und orientalischen Metaphern über Gott und die Liebe zu den Menschen. Seine… …   Deutsch Wikipedia

  • Besim Ömer Akalın — (* 1862 oder 1863 in Istanbul; † 19. März 1940 in Ankara) war ein türkischer Professor der Medizin, Pascha, Abgeordneter der Großen Nationalversammlung der Türkei, Direktor des Türkischen Roten Halbmondes und zwischen 1921 und 1924 der sechste… …   Deutsch Wikipedia

  • çat pat — zf. 1) Az çok ve yalan yanlış biçimde, çatra patra 2) sf. Yarım yamalak Çat pat İngilizcesi olduğundan, onu tutmuş, Harbiye nezaretiyle işgal karargâhı arasında irtibat zabiti yapmışlardı. A. İlhan 3) Ara sıra 4) Uygunsuz zamanlarda, vakitli… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • duraklama — is. 1) Duraklamak durumu 2) ask. İlerlemekte bulunan bir birliğin, vakitsiz, yersiz ve düzensiz olarak yürüyüşünü durdurması …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göçürmek — i 1) Göçmesine sebep olmak Soğuklar bu yıl yaylacıları vakitsiz göçürdü. 2) Çökertmek Kar çatıyı göçürdü. 3) tkz. Yiyip bitirmek Bir tabak baklavayı göçürdü. 4) hlk. Bitkileri yerinden çıkarıp başka yere dikmek, göçermek Birleşik Sözler… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kavuşmak — e 1) Ayrı kalınan, sevilen bir kimseyle bir araya gelmek, onu yeniden görmek Biz 1923 te bir Mustafa Kemal e kavuşmasaydık, gelecek zamanlara doğru yollarımızı tıkayan aşılmaz setleri yıkamazdık. F. R. Atay 2) Yokluğu çekilen veya çok istenen bir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kötürümleşmek — nsz Kötürüm duruma gelmek Vakitsiz kötürümleşen ruh, onun mucizesiyle ısındı, kımıldandı, doğruldu; bir sağlığa kavuşuyordu. R. E. Ünaydın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”