varlık bilimi

varlık bilimi
is., fel.
Konu olarak eski Yunan felsefesinden beri ele alınan ve Aristoteles'in ilk felsefe, adını verdiği, var olanların özü üzerine bilim, ontoloji

Varlık bilimi, var olanın varlığı ve genel var olma ilkeleri üzerine XVII. yüzyıldan beri kullanılan bir kavramdır.


Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • varlık — is., ğı 1) Var olma durumu, mevcudiyet, yokluk karşıtı Bir millet, varlığını, her şeyden çok dilinde yaşatır. O. V. Kanık 2) Var olan her şey Canlı varlıklar. 3) Para, mal, mülk, zenginlik, variyet 4) Önemli, yararlı, değerli şey Devlet, tarih,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • varlık bilimci — is. Varlık bilimi uzmanı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bilim — is. 1) Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim Benim sizden istediğim Türkçe yardım, bazı eski yazılı bilim ve tarih gibi ciddi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ontolojik — sf., ği, Fr. ontologique Varlık bilimi ile ilgili, varlık bilimine ait …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ontoloji — is., fel., Fr. ontologie Varlık bilimi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mantık — is., ğı, Ar. manṭiḳ 1) Doğru düşünme sanatı ve bilimi Akılla, mantıkla açıklanmayacak durumlar vardır dünyada. N. Cumalı 2) Doğru düşünmenin yolu ve yöntemi Ali Rıza bey gerçi bir vakit bu mantığa kulak vermiyor göründü. R. N. Güntekin 3) fel.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • neden — is. 1) Bir olayı ve durumu gerektiren, doğuran başka olay veya durum, sebep İzmir in işgali faciası, özel nedenlerden, onu ayrıca ilgilendiriyor. A. İlhan 2) zf. Bir olayı doğuran başka bir olayı sormak için kullanılan bir söz; niçin Biz… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ruh — is., Ar. rūḥ 1) Dinlerin ve dinci felsefelerin insanda vücuttan ayrı bir varlık olarak kabul ettiği öz, tin 2) En önemli nokta, öz Lakin oyunun ruhunu anlamak mümkün değil. M. Ş. Esendal 3) Esans Bazısı ruh koklatır, bazısı alnına sirke sürer,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sebep — is., bi, Ar. sebeb Bir şeyin olmasına veya belli bir hâlde bulunmasına yol açan şey Aynayı kırmamın hiçbir sebebi yoktur. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler sebep bilimi hafifletici sebep mucip sebep mücbir sebep sudan sebep …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Tanrı — is., öz., din b. Kâinatta var olan her şeyi yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık, Yaradan, Allah, Rab, İlah, Mevla, Halik, Hüda, Oğan Birleşik Sözler tanrı bilimi Tanrı kayrası Tanrı misafiri Tanrı vergisi çok tanrıcı kamu tanrıcı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”