yağlı toprak

yağlı toprak
is., -ğı
Gevşek ve kaygan bir tür toprak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • yağlı — sf. 1) Üzerinde veya içinde yağı olan 2) Yağı çok olan 3) Yağla yapılmış Yağlı çörek. 4) Besili, semiz Bir de olaydı şimdi diye yağlı hindi sayıklıyorsun. O. C. Kaygılı 5) Yağdan kirlenmiş veya lekelenmiş olan Uzun saçları eski redingotun yağlı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • toprak — is., ğı 1) Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü Kara toprak. Kireçli toprak. Killi toprak. 2) sf. Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kil — is., Far. gil Islandığı zaman kolayca biçimlendirilebilen yumuşak ve yağlı toprak Birleşik Sözler arı kil lekeci kili …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • SAGSEGA — Toprak içine bir şey gömmek. * Yemeği yağlı ve iyi pişirmek. * Dişi depretmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • harç — is., cı, Ar. ḫarc 1) Harcanan para, masraf 2) ekon. Resmî işlerde devlet veznesine ödenen para Tapu harcı. Mahkeme harcı. 3) Yükseköğrenim öğrencilerinin ödemek zorunda olduğu katkı payı 4) mim. Yapıda tuğla veya taşların örgüsünü sağlamlaştırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boya — is. 1) Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen veya içine katılan renkli madde Tırnaklarının boyasını beğenmiyorum. F. R. Atay 2) Resim yapmak için kullanılan kuru, sulu veya yağlı boya 3) mec. Aldatıcı görünüş 4) hlk.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • balçık — is., ğı 1) İçinde çeşitli organik maddeler bulunan, genellikle killi, koyu, yapışkan çamur, mil Yolları ve tarlaları görünce bir balçık ve çamur gölünü yarmak zorunda olduğumuzu anlamıştım. S. Ayverdi 2) mec. Güçlük çıkartan 3) jeol. İçindeki kil …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kara — 1. is. 1) En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı 2) sf. Bu renkte olan Kara gözlüm efkârlanma gül gayri / İbibikler öter ötmez ordayım. B. S. Erdoğan 3) Esmer 4) sf., mec. Kötü, uğursuz, sıkıntılı 5) mec. Yüz kızartıcı durum, leke 6) mec. İftira… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kazık — is., ğı 1) Toprağa çakılmak için hazırlanmış, ucu sivri demir veya ağaç Hayvanı kazığa bağlamak. Çadır kazığı. 2) Direk, sopa 3) Yapıların temelinde kullanılan, toprağa çakılan veya toprak içine giren tahta, maden veya betonarmeden silindir,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kömür — is., mdn. 1) Karbonlu maddelerin kapalı ve havasız yerlerde için için yanmasından veya çok uzun süre derin toprak katmanları altında kalıp birtakım kimyasal değişmelere uğramasından oluşan, siyah renkli, bitkisel kaynaklı, içinde yüksek oranda… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”