- yalın durum
- is., dbl.
Ad soyundan sözün taşıdığı kavramı ek almadan bildiren durum, yalın hâl, mücerret, nominatif
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
durum — is. 1) Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı. R. N. Güntekin 2) Duruş biçimi, konum 3) Bireyin toplum… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yalın — 1. is., hlk. Alev 2. sf. 1) Gösterişsiz, süssüz, sade (söz, yazı) 2) hlk. Çıplak, kınından çıkmış Dışarıdan içeriye ellerinde yalın kasaturalarla polisler daldı. E. E. Talu Birleşik Sözler yalın ad yalın ayak yalın cümle yalın durum … Çağatay Osmanlı Sözlük
yalın hâl — is., li, dbl. Yalın durum … Çağatay Osmanlı Sözlük
mücerret — sf., di, esk., Ar. mucerred 1) Soyut Bir nevi mücerret şiir demek olan tekerlemeleri dinlemek ister. A. H. Çelebi 2) Evlenmemiş, bekâr Yavrum, gençsin, dilbersin, mücerretsin. S. M. Alus 3) Katışık ve karışık olmayan 4) is., dbl. Yalın durum 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nominatif — is., dbl., Fr. nominatif Yalın durum … Çağatay Osmanlı Sözlük
hâl — is., li, Ar. ḥāl 1) Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet Herkes hâline göre bir hediye verdi. H. R. Gürpınar 2) Davranış, tutum, tavır Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Gramática del turco — Contenido 1 Olmak Eylemi (Los verbos Ser y Estar) 2 Contenidos 2.1 Introducción 2.2 Partes de la oración … Wikipedia Español
ad durumu — is., dbl. Başka bir kelime ile ilgi kurmak için adın yalın biçimde veya ek alarak girdiği durum, isim durumu, isim hâli … Çağatay Osmanlı Sözlük
kızışmak — nsz 1) Yüksek bir dereceyi bulmak, çok ısınmak 2) Bitkiler, ıslaklık ve mikropların etkisi altında çürürken ısınmak Ot balyaları kızıştı. 3) Hayvan, eş isteme zamanı gelmek, kösnümek Aygır kızıştı. 4) mec. Zorlu, sert, kızışık bir durum almak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sadeleşmek — nsz Yalın bir durum almak, yalınlaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük