yalın isim

yalın isim
is., -smi, dbl.
Yalın ad

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • yalın — 1. is., hlk. Alev 2. sf. 1) Gösterişsiz, süssüz, sade (söz, yazı) 2) hlk. Çıplak, kınından çıkmış Dışarıdan içeriye ellerinde yalın kasaturalarla polisler daldı. E. E. Talu Birleşik Sözler yalın ad yalın ayak yalın cümle yalın durum …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • isim — is., smi, Ar. ism 1) Ad 2) Kişi, insan Biz eskidikçe yaşlarımız yirmiden yirmi bire, yirmi birden yirmi ikiye bastıkça yeni yüzler, yeni isimler katılıyor aramıza. Y. Z. Ortaç 3) dbl. Ad Birleşik Sözler isim babası isim cümlesi isim çekimi isim… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yalın ad — is., dbl. Birleşik olmayan ve yapım eki almamış ad, yalın isim: Ev, kol, el, baş, diş gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • List of Turkish people — This is a list of notable Turkish people. Actors/actresses * İsmail Ferhat Özlü * Güllü Agop * Tarık Akan Actor * Azra Akın Model, Miss World 2002 * Barış Akarsu * Filiz Akın – Actress * Fatih Akın, film director * Metin Akpınar – Actor * Derya… …   Wikipedia

  • durum — is. 1) Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı. R. N. Güntekin 2) Duruş biçimi, konum 3) Bireyin toplum… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ad — 1. is., ddi, Ar. ˁadd 1) Sayma 2) Sayılma Birleşik Sözler addetmek addolunmak 2. is. 1) Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim: Çocuk, kedi, ağaç, düşünce, iyilik, Ahmet, Ertuğrul birer addır 2)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ad durumu — is., dbl. Başka bir kelime ile ilgi kurmak için adın yalın biçimde veya ek alarak girdiği durum, isim durumu, isim hâli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cümle — is., dbl., Ar. cumle 1) Bir yargı bildirmek için tek başına çekimli bir fiil veya çekimli bir fiille kullanılan kelimeler dizisi, tümce Ben bu cümleyi üç defa okudum, hiçbir şey anlayamadım. B. R. Eyuboğlu 2) esk. Dizge, sistem 3) sf. Bütün, hep… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hâl — is., li, Ar. ḥāl 1) Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet Herkes hâline göre bir hediye verdi. H. R. Gürpınar 2) Davranış, tutum, tavır Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”